3 Mart 2016 Perşembe

NÖRO PAZARLAMA

NÖRO PAZARLAMA




Pazarlama dünyası yeni bir stratejiye iki elle sarılmış durumda: Nöro pazarlama. Yani tüketicilerin beynini okuyarak, hangi markayı neden tercih ettiğini tespit etme. Bilimsel araştırmalar da beğeniyi markaların imajının belirlediğini doğruluyor. 
Pepsi’nin mi yoksa Coca Cola’nın mı tadının daha iyi olduğu, kişisel beğeninin veya damak zevkinin bir göstergesi değil. Neyi içtiğini biliyor olmak bu beğeniyi belirliyor. Tüketicilere yapılan testlerden sonra çekilen beyin tomografileri markaların ve reklamın gücünü bilimsel olarak kanıtlıyor. 
ABD’de Houston’daki Baylor College of Medicine’de yapılan çalışmalar marka yaratıcıları ve pazarlama uzmanlarının ekmeğine yağ sürüyor. 
Samuel McClure başkanlığındaki ekibin yürüttüğü ve Neuron adlı tıp dergisinde (sayı 44, Sayfa 379; www.neuron.org) yer alan araştırmanın sonuçlarına göre, kişinin bir ürünü beğenmesini o markanın imajı belirliyor.
McClure ve ekibi, çalışmalarında efsane haline gelen ‘Cola Testi’ni uygulamış. Nedeni basit. Araştırmacılara göre Pepsi ile Coca Cola kimyasal olarak birbirine benziyor. Bu nedenle, test için en uygun ürünler olarak görülüyorlar.
Araştırmacılar önce 67 gönüllüye hangi markayı tercih ettiklerini sormuş. Ardından deneklere hangi marka ürün olduğu söylenmeden, Pepsi ve Coca Cola verilmiş. Deneyin devamında gönüllülere içecekleri marka önceden gösterilmiş ve ardından içmeleri istenmiş.

Tüm bu deneyler arasında yapılan fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRT) sayesinde deneklerin beyinlerinin belirli bölgelerinde kandaki oksijen oranına bağlı olarak meydana gelen hareketler tespit edilmiş.

Bilim insanları beyin taraması sayesinde deneklerin beyinlerinin hangi bölgelerinde hareket olduğunu görüntülemiş. Bu testlerde kişisel beğeni merkezinde tüketim sırasında, deneklere marka bilgisi verilmeden önce ve sonra ne tür değişiklikler meydana geldiği görüntülenmiş.

Araştırmacıların Neuron dergisinde yazdıklarına göre, Coca Cola markasının denek tarafından bilinmesi, beğeni testinde belirgin fark yaratmış. MR’da beynin sadece duygularla hareketlenen bölgesinin dışında, kültürel bir bilginin hatırlanmasında etkili olan bölgede de hereket tespit edilmiş. Buna göre sevilen bir içeceğin seçiminde iki ayrı beyin fonksiyonu etkili oluyor: Tat ve kültürel etki.

NÖRO PAZARLAMA

Pazarlama dünyası son dönemde bu tür araştırmalara merak sardı. Büyük şirketler müşteri profili çıkarmak için nörolojik testlere başvuruyor ve geliştirdikleri yönteme ‘neuro marketing’ diyorlar.
DaimlerChrysler de uyguladı.
Almanya’da Ulm Üniversitesi’nden nöropsikiyatrist Henrik Walter, insanların beyinlerini düşünme anında inceliyor. DaimlerChrysler adına yürüttüğü araştırmada, otomobillerin erkek beyini üzerindeki etkisini incelemiş. MR cihazına bağlı 12 erkek deneğe farklı sınıf ve modellerde otomobil resimleri gösterilmiş. Spor araba gösterildiğinde beyinlerin ‘ödüllendirme’ bölgesinde belirgin hareklilik tespit edilmiş. Bu bilgi şirketin otomobil pazarlarken veya reklam kampanyası hazırlarken kullanabileceği bir veri olarak kayıtlara geçmiş.


Yönetime kadın alan kazanıyor .
Dünya çapında en büyük 200 şirket arasında yapılan bir araştırma, üst yönetimde kadınların yok denecek kadar az olduğunu gösteriyor. ‘Corporate Women Directors International’ (www.globewomen.com) adlı grubun New York’ta geçen hafta açıkladığı araştırmanın sonuçlarına göre, holdinglerdeki iki bin 751 yönetim kurulu koltuğundan sadece yüzde 10’unda bir kadın oturuyor.

Forbes Dergisi’nin listesinde yer alan en büyük 200 şirketin yönetim kurulunu inceleyen grup, şirketlere yönetimlerinde daha fazla kadına yer verme çağrısında bulundu. Grup bu çağrısını, kadın ve erkek sayısının birbirine yakın olduğu yönetim kuruluna sahip şirketlerin, hissedarlarlara daha fazla kazandırdığını gösteren araştırmalara dayandırıyor. Kadın yöneticilerden oluşan gruba göre, kadınlara alt kademelerden yükselme fırsatı tanınmadığı için en üst yönetim katlarında da istenilen değişiklik olamıyor.


ABD’li şirketler

Avrupalıların önünde

Corporate Women Directors International’ın araştırması 78 ABD, 27 Japon, 20 Fransız ve 20 Alman şirketini kapsıyor. Şirketlerin yönetim kurullarında kadın oranı şöyle:

Şirketlerin yüzde 73.5’inde yönetim kurulunda bir kadın var.

Listedeki 78 ABD şirketinin tümünde kadın var. Yönetim kurulu başkanlarının yüzde 17.5’i kadın.

27 Japon şirketindeki 431 koltuktan sadece üçünde kadın oturuyor.

Avrupalı şirketlerde ABD’lilere göre daha az kadın var: İngiltere yüzde 12, Almanya yüzde 10, Hollanda yüzde 8, İsviçre yüzde 7.7, Fransa yüzde 7.2, İtalya yüzde 1.8.

53 şirketin yönetim kurulunda hiç kadın yok. Örneğin Alman DaimlerChrysler, Japon Toyota ve Fransız AXA. 
Kaynak:www.yenibir.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mustafa Çağdaş Karaoglan